Haber

Bakan Tunç: “İnşallah 2023 Anayasasını milletimizin onayına sunabileceğiz”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız bu dönemde, umarım 2023 Anayasasını bizlere hatırlatacak şekilde milletimizin onayına sunmak mümkün olur” dedi. 1982 Anayasası yerine kuruluşunun yüzüncü yılı.”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara 2 Nolu Barosu’nun düzenlediği ‘Arabuluculukta Güncel Alanlar Sempozyumu’nda konuştu. Konuşmasına hukuk alanında yapılan reformları anlatarak başlayan Bakan Tunç, yeni anayasa çalışmalarının devam ettiğini belirtti. devam ediyor. Konuyla ilgili bilgi veren Bakan Tunç, “Vesayet zihniyetinin yaptığı, darbecilerin atadığı kurucu meclisin atadığı bir bilim kurulunun hazırladığı bir anayasadır ve bu anayasa, darbecilerin oluşturduğu bir kurucu meclistir. hatta o bilim kurulunun hazırladığı ve üzerinde değişiklik yapan metni bile beğenmiyor. Dolayısıyla sadece bunu yapanlar bizim ilişkimiz açısından bile ilişkimiz anayasayı değiştirme yönünde. Yarın sempozyum yapılacak. 12 Eylül Anayasasından 2023 Anayasasına kadar olan konuyu Sayın Cumhurbaşkanımız da katacaktır. İnşallah Anayasayı demokratik, katılımcı, çoğulcu, sivil bir anayasaya dönüştüreceğiz. Türkiye yüzyılında, adım attığımız bu dönemde. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken 82. Anayasayı değil, kuruluşumuzun yüzüncü yılını hatırlatacak 2023 Anayasası şeklinde kapağını milletimizin onayına sunmayı umuyorum. Cumhuriyet.

Olur. Burada hepimize büyük görevler düşüyor. Partilerimizin de büyük misyonları var. Umarım tüm siyasi partiler TBMM’de fikir birliğine vararak bu sorumluluğu yerine getirirler. “Burada kim uzlaşmaya yaklaşırsa milletimiz onu takdir edecektir, inşallah milletimize olan borcumuzu yerine getireceğiz ve Türk yüzyılını demokratik bir anayasayla devam ettireceğiz” dedi.

“Arabulucuya gönderilen bu belgelerin 3 milyon 37 bin 865’i anlaşmayla sonuçlandı.”

Hukuk reformlarının yanı sıra arabuluculuk konusuna da değinen Bakan Tunç, “Birçok hukuk reformu arasında alternatif uyuşmazlık çözüm tekniklerinin geliştirilmesi de var. Bunlardan biri de bugün gündeminize aldığınız arabuluculuk sorunudur. Cezai konularda birçok alternatif uyuşmazlık çözüm formülünü devreye soktuk. Özellikle son yasama döneminin ilk çeyreğinde bunu yargı paketinde tartışmıştık. Orada da ceza adaletini sağlayabilecek, yargıçların iş yükünü azaltabilecek alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini hayata geçirdik. Yargıda uygulama etkin bir şekilde devam ediyor.Tabii ki aksaklıklar olur, süreçte yine çözebiliriz.Hukuk’ta arabuluculuk 2013’te başladı.2013’ten 2018’e kadar da gönüllü arabuluculuk olarak devam etti.Rakamlara baktığımızda Arabulucuya toplam 4 milyon 667 bin 454 dosya gitti. Arabulucuya gönderilen bu dosyaların 3 milyon 37 bin 865’i anlaşmayla sonuçlandı, oran yüzde 70 oldu. Bunu diyeceksiniz, doğal gönüllü arabuluculuk Gerekli olan ile gerekli olan arasında ayrım yapmak gerekiyor. Gönüllü arabuluculukta taraflar anlaşmaya daha yakındır. Orada başarı oranı yüzde 99’a kadar çıkıyor. Ancak zorunlu arabuluculukta bu oran yüzde 49 olarak karşımıza çıkıyor. Bu bile değerli bir adımdır. Yani 3 milyon 37 bin 865 belgenin yargıya intikal etmeden arabuluculuk yoluyla sonuçlandırılması, hem dava yükünün hafifletilmesi hem de tarafların daha hızlı, daha ucuz, daha hakkaniyetli, daha barışçıl ve daha iyi bir çözüme ulaşabilmesi açısından çok değerli. dostane bir çözüm. Hesapladığımızda son on yılda 3 milyon belge yılda 300 bine denk geliyor. Yılda 300 bin belge yargıya sunulmuyor. Bir mahkeme yılda 500 belge görse 600 mahkemenin 10 yılda yapacağı işi çözebiliriz. Buradaki başarı oranını arttırmak hepimizin elinde. 1 Eylül itibarıyla kira davalarında zorunlu dava şartı olarak arabuluculuk uygulamasına geçildi. Ortaklığın feshi davanın zorunlu şartı olmaya devam etmektedir. Burada taraflar birbirine çok yakın. Komşular aynı sitede yaşayabilir. Kiracı ve kiralayan aynı binada birlikte de yaşayabilirler. Dolayısıyla bu insanların birbirine düşman olması toplumsal barışı bozan bir durumdur. Arabuluculuk yoluyla bu düşmanlığı bir miktar azaltabiliriz. 1 Eylül’de başlayan bu vakaların bir başarı öyküsü yazılmasını ve toplumsal barışa katkı sağlamasını umuyoruz. Bugün itibarıyla 8 bin 664 başvuru yapıldı. On gün boyunca uzlaşma örnekleri bize geliyor. İlk gün bile anlaşmaya varanlar oldu. Bu oranı ay sonuna doğru göreceğiz” dedi.

“İhale haberini önümüzdeki günlerde vereceğiz.”

Ankara 2 Nolu Baro Başkanı Sabri Işık’ın Ankara Adliyesi’nden güzel haberler beklediğini belirten Bakan Tunç, “Ankara Adliyemiz değerli bir ihtiyaçtır. Şu anda deprem bölgemizde yıkılmış 15 adliyemiz var. Bunlardan 2’si müstakil adliye oldu. diğer 12 tanesi hükümet konağıdır.” Ağır hasar gördükleri için yeniden inşa edilmeleri gerekiyor. Önceliğimiz deprem bölgesindeki yargı personelimizin bir an önce evlerine kavuşmasıdır. Çünkü duruşmanın konteynerde yapılması aslında kabul edilebilir bir konu değil. Bunları yaparken Ankara Adliyesini de unutmayacağız. Cumhurbaşkanımızla da görüştük. İhale sürecini başlatacağımızı belirttiler. Projemiz hazır. Şu anda Yenimahalle’de 320 bin metrekare arsa üzerinde 625 bin metrekare kapalı alana sahip Ankara’daki adliyelerimiz tek çatı altında. Çağdaş kimliğe sahip, yargıya yakışan bir adliye binasını avukatlarımıza ve yargı dünyasına kazandıracağız. “İnşallah. Önümüzdeki günlerde ihale haberini vereceğiz” dedi. – ANKARA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu